Ergenlik azgınlığından mustarip olmuş uçan Üniversiteli Kız Seks Numarası
kuşa yarak kaldıran biriyim, bunu inkar etmiyorum. Fakat arkadaşımın dul kalmış annesini sevinçli ettim derken de kendimi son aşama eğlenceli hissediyorum. Üniversiteli Kız Seks Numarası
Her şeye kalkan sikim ilk defa birini huzura kavuşturdu benzer biçimde düşünüyorum. Umarım burada yazdıklarımı da arkadaşım okumaz dire bu sefer de o beni huzura kavuşturur 🙂 Duyarsa da duygun ne yapayım, bilakis bana minnet duyması gerekir. Sinirlerini aldım kadının, resmen hafifledi yahu. Herkese gülümser, olumlu enerji saçar oldu. Bakalım belki bu ensest hikayeler için ikinci bölüm de menfaat. Henüz manasıyla tatmin olmuş değilim…
Liseyi bitirmiş, ilk girdiğim üniversite sınavını maalesef kazanamamıştım. Yani puanımın tuttuğu bölümler vardı Üniversiteli Kız Seks Numarası
elbet fakat saçma sapan okular olduğu için üzerinde bile durmadan seneye yine girerim dedim. En yakın arkadaşlarımdan olan Göktuğ ise tekte kazanmış, İstanbul’a yerleşmişti. Gitmeden ilkin de Samsun’da geride bıraktığı annesini bana emanet etmişti. Hiç unutmuyorum ‘knk annem sana emanet, sık sık yanına git, ihtiyacı olursa yardımcı ol’ demişti. Bunları Üniversiteli Kız Seks Numarası
söylüyordu bundan dolayı başka emanet edebileceği kimsesi yoktu. Babasını iş kazasında seneler ilkin kaybetmişti. Hatta o dönemler en yakın destekçilerinden biri ben olmuş, öyleki samimi olmuştuk. Dul kalan anası zaten o günden sonra kendini pek toparlayamamıştı. Şirketin de yaşanan kazada suçu olduğundan sus oranı olarak bir ev bir de Göktuğ’un öğrenim masraflarını üstlenmişlerdi. Birkaç ay sonrasında da anası kuaförde işe girip çalışmaya başlayıp hayatlarına idame etmek zorunda kalmışlardı. Bazen bizim evde zaman zaman de onların evinde buluşuyorduk. Babası da olmadığından onların evinde vakit geçirmek ister istemez daha rahat oluyordu.
Üniversiteli Kız Seks Numarası
Ara
Nergis teyze diyorum fakat yaşı daha 39’du ve açıkçası yaşını da pek göstermiyordu. Üniversiteli Kız Seks Numarası
Her ne kadar eskisi şeklinde kendine bakmıyor oluşundan mütevellit yağlanmış olsa da hala birçok hanımı cebinden çıkaracak seksiliğe sahipti. Ben de neticede ergendim, onu gördüğümde sikmeyi yer yer düşünmeden edemiyordum. Saçları kestane rengindeydi. Beline kadar uzanırdı ki o görüntüsüyle beni aşırı tahrik ederdi. Fakat hemen sonra saçlarını kestirmiş, omuz başına gelir olmuştu. Bu haliyle de seksi görünmeyi başarıyordu gerçi. Neticede bir evlat yetiştirmişti. Memeleri hafiften sarkmıştı. Hatta bir keresinde sutyensizdi, meme uçları o denli belirginleşmişti ki wcye gidip hızlıca asılmaktan kendimi alıkoyamadım. En fazlaca domaldığında arkasına geçip saldırasım geliyordu. Kocasının vefatından sonra ilkin birazcık daha zayıflamış daha sonra da yemeğe vermişti Üniversiteli Kız Seks Numarası
kendini. Sürekli börekti, çörekti derken yağlandı. Giydiği giysiler iyice dar gelmeye başlamıştı. Eşofmanın atlından belirgince görünen külot izi karşısında ayakta boşalacak seviyeye getirirdi. Elbette tüm bu tarz şeyleri ne Göktuğ’a ne de annesine belli ederdim. Hatta beni de fazlaca severdi, zor zamanında oğlunun yanında oldum, dünyasına devam ettirdim diye.
Bir keresinde Nergis teyze işteydi. Gelmesine yakın menemen yapmıştık. Fakat ekmek olmadığını ayrım edince hışımla Göktuğ almaya gitmişti. O sırada şeytan mı dürttü nedir kendimi Nergis’in döşek odasında buldum. Çekmeceleri karıştırmaya başlamıştım. Komodinin en altında iç çamaşırları vardı. Hepsi aşırı düzenliydi, fakat hepsini alıp koklayasım vardı. Evet, fazla sapıkça biliyorum ama ergenim amına koyayım, ne bekliyorsunuz! Siyah, dantelli olanı elime aldım. Oracıkta seks hikayeleri olsaydı bu herhalde kimse yadırgamazdı. Gerçekten de götüne nazaran küçüktü, belki de kullanmadıkları buradaydı bilemiyorum. Tertemiz deterjan kokuyordu, halbuki amının kokusunu içime çekmek arzu ederdim. O sırada kapının zili çaldı, kalbim yerinden çıkacakmış benzer biçimde oldu. Hızlıca aldığım yere koyarak, çekmeceyi kapattım. Kalkan sikimi belli olmayacak kıvama getirip kapıya yöneldim. Gelen Nergis’ti. Hoş geldin teyze diyerek elindeki çantayı aldım. Ayağının biriden ayakkabısını çıkartmış, eşikten içeriye adımını atmıştı. Arkasını dönerek öteki ayakkabısını da çıkarttığında tekrar domalmış ve aslına bakarsanız yarı kalkık olan sikimi tekrar alevlendirmişti. Elim sikime gitmişti ama kendimi hızlıca toparladım. İçeriye girdi, nasılsın canım diyerek sarılıp yanağıma buseyi kondurdu. Biliyorum, samimi, anaç bir tavrı vardı ama sikim bedenine değince hepten azmıştım. İyiyim, Göktuğ’da ekmek almaya gitti, gelir birazdan dedim. ‘Haber verseydiniz, ben alırdım’ diyerek üstündeki montu çıkarıp vestiyere astı. Oradan da odasına doğru yönelip, mis gibi menemen kokuyor dedi. O an ne menemen ne de başka bir şey, tek istediğim Nergis’in götüne yapışmak, am deliğini yemekti. Tabi ki bunu yapamazdım, ama yarım kalan fantezimi devam ettirebilirdim. Hem de bu sefer onu izleyerek… Odasının kapısını kapatmıştı. Tuvalet de yakınında olduğunda oraya doğru yaklaşmıştım. Telefonunun çaldığını duydum, hoparlöre vermişti ve Nergis’in sesi uzaktan geliyordu. Kendimi tutamayıp deliğe doğru yaklaştım ve içeriyi izlemeye başladım. Nergis yatağın başındaydı. Pantolonunu çoktan çıkartmış, yatağın üstünde duran eşofmanına yönlenmişti. Altında aleni pembe, Mickey Mouse desenli külot vardı. Üzerinde ten rengi külotlu çorap vardı ama fazlaca net belli oluyordu. Eşofmanını yanına almış, yatağa oturmuştu. Çorabını çıkarırken belirginleşen amından gözümü alamıyordum. Bir yandan da bilincinde olmadan sikimi okşadığımı fark ettim. Resmen asılmaya başlamıştım. Telefonda konuşmaya devam ediyordu fakat ne ağzından çıkanları duyuyordum ne de karşı tarafın dediklerini. Ayağa kalktı ve sırtını kapıya dönerek eline eşofmanını aldı. Bacaklarından geçirirken tekrar hafif domalmış iyice büyüyen götünü resmen bana göstermişti. Ilık ılık baksırımın içini döle buladığımı ayrım etmiştim. Hemen geri çekildim ve zil sesiyle birlikte elimi sikimden çektim. Elim ufak evlatlarım vardı, hemen pantolonumun cebine sokarak temizledim. Pantolonumun fermuarını da kapatıp kapıyı açtım. Elinde ekmeklerle Göktuğ karşımda, ‘Annem geldi mi’ diyordu.
Üniversiteli Kız Seks Numarası
Ucuz
Az ilkin anlattıklarımı cinsellik öykü okuyanlar dinlediğinde neler hisseti fazlaca merak ediyorum ama ben anlatırken gözümde canlandırdım ve dimdik oldum. O günün arından oldukca vaki geçti. Yer yer fırsat kolladım fakat hiçbir vakit aynı şeyleri yeniden edemedim. Sadece bir keresinde tekrar gidip iç çamaşırlarının olduğu çekmeceyi açıp içerisinden o gün giydiği Mickey Mouse desenli pembe külotunu alıp cebime attım. Hala merak ederim acaba anlamış oldu mı diye fakat sanmıyorum 🙂 Her gece olmasa da yatağımın altında sakladığım o külotla yer yer hayal alemine dalıp asılırdım. Neyse, Göktuğ arktık İstanbul’daydı ve Nergis evinde tek kalıyordu. Başlarda yalnızlık çekmesin bahanesiyle sık sık evine gidiyordum. Zaten beni fazlaca sevdiğinden yadırgamıyor, evin bir anahtarının da bende kalmasını istiyordu. Evinde odasını toplamayan ben ara sıra gidip ona yemek yapardım. Özellikle telefonda konuştuysak ve yorgunum dediyse ne olursa olsun yapardım ve sürprizim karşısında beni öpücüklere boğup dimdik ederdi. Teknolojiyle arası da iyi olmadığından tuşlu telefon kullanırdı. Haliyle annesini görmek isteyen Göktuğ da beni evine gönderir, görüntülü görüşmeyi telefonumdan başlatırdık. Evine alışveriş yapılacaksa da keza gidip ben yapar, market alışverişiyle, faturalarıyla onu uğraştırmazdım.
Üniversiteli Kız Seks Numarası
Hemen Ara
Benim akrabalarım de severdi Nergis teyzeyi, hatta onlara destek oluyorum diye beni de takdir ederlerdi. O yüzden sürekli onların yanında olmama ses etmez, güvende olduğumu bildiklerinden de rahat ederlerdi. Neticede dışarıda akranlarımla serserilik de yapabilirdim. Hem ufak kardeşim de olduğundan evde ders çalışmak zulüm oluyordu. Sırf çünkü bile sessiz sakin diye Göktuğların evine gidebiliyordum. Tabi bu evde tek kalın da rahat durmuyor, pis sepetini filan kurcalayıp Nergis’in külotlarını, sutyenini elime alıyordum. Kaç defa bunlarla asıldım, kokusunu içime çektim bilemiyorum. Hiç kimse bilincinde değildi ama ağır sapık olduğumu ister istemez ben de düşünmeye başlamıştım. Hatta bunlardan rahatsızlık duyup kendimi durdurmuş, birkaç hafta pek uğramamıştım yanına.
Tam olarak tüm bunların bir ensest hikayeler dönüşmesine sebebiyet veren an buydu. İki hafta boyunca yanına gitmediğimden beni özlemiş olmalıydı. Niye gelmiyorsun, evde bir sorun filan mı var, iyi misin diye sorguluyordu. Biraz da onu çözmek için olsa gerek akşama film ayarla da birlikte izleyelim demişti. Kıramamıştım onu, daha yani en o kadar da ben özlemiş, görmeyince hafif agresif biri olmuştum. Yani sapıklık dürtülerimi engelleyeceğim derken çekilmez biri olmuştum. 19 yaşındaydım ve kız arkadaşım yoktu. Resmen yokluk beynime vurmuştu.
Bilgisayarımdan güzel bir duygusal ve dram karşımı film indirdim. İtiraf etmek gerekirse özenle seçmiştim. Çok fazla olmasa da aralarında epeyce cesur, açık seks sahneleri vardı. O sırada tepkisini görmek istiyordum. İlk defa birlikte film izlemeyecektik, Göktuğ varken sık sık yapardık. Ondan sonrasında da bir iki defa birlikte izlemiştik ama ya aksiyondu veya sonuna kadar güldürü. Normalde bu şekilde film seçmeyeceğimi de büyük ihtimal tahmin ederdi. Neyse… İşten gelme saatini bildiğimden daha erken gitmiştim evine. Makarna yanına da güzel bir salata yaptım. Beraberce yemeğimizi yiyip, söyleşi edince onu ne kadar özlediğimi yeniden ve yeniden hatırlamış oldum. Keza böyle iyi göründüğümü görünce o da neşelenmiş, her ne kadar niye gelmedin diye sorgulasa da makul cevaplar vermemiştim. Üzerini değiştirmeye filan gittiğinde de sapık şeklinde ardından gitmemiş, onu izlememiştim. Yine kendimi tutmaya çalışıyordum anlayacağınız.
Dolabında yediye yakın kırmızı tuborg vardı. Öyle sürekli içen biri değildi. Hatta fazlaca ender tüketirdi. Ben yokken almıştı, en son geldiğimde yoktu şu sebeple. Flash belleği televizyona taktım. Işığı kapatacaktım ki üçlü koltuğa uzanmış, ayaklarını sehpaya uzatmış Nergis, dolapta bira vardı, getir de içeyim bir adet canım çekti dedi. Olur deyip mutfağa yöneldiğimde bir ses daha duydum; ‘istiyorsan sen de bir tane iç’ demişti. Daha ilkin asla beraber içmemiştik. Keza oğluyla da asla böyle bir şey yapmamıştı. Böylesi bir teklife hayır diyecek değildim. Bir yerine iki bira kapıp, aldığım cipslerle yanına oturdum. Işıkları da kapatmış, elimdeki kumandayla play tuşuna basmıştım. Ne filmi diye sordu. Dram diyerek romantiklik kısmını dile getirmedim. Çok güzel yorumları vardı, fragmanına bile bakamdan indirdim dedim. Salak değildi, büyük ihtimal yememişti 🙂 Filmin aklı aklımda bile değildi fakat ensest hikayeler deyip buraya gelmiş insanlar muhakkak böylesi bir filmi izlemiştir.
Filmin başlangıcından kısa bir müddet sonra ilk sex sahnesi oynamaya başlamıştı. Nergis sadece birasını içiyor, cipse elini bile atmadan pür dikkat izliyordu. Gördükleri onu kesinlikle etkilemiş, hoşuna gitmişti. O sırada niye bu şekilde bir film açtığımı muhakkak sorgulamıyordu. Hatta zaman zaman kendini kaybedip dudaklarını ısırdığını da görebiliyordum. Biraları tazeleyeme kalkıp vardığında bu sefer daha da yakınına oturdum. Aramızda duran cips tabağını kaldırıp göbeğimin birazcık dibine, sikime yakın bir mesafeye koydum. Kollarımız i·lişki ediyor ve bu beni birazcık daha tahrik ediyordu. Zaten sahneden dolayı dimdik olmuştum fakat asıl beni azdıran Nergis teyzenin ta kendisiydi. Seks sahnesi sona ermiş, çift sohbet ediyordu. Bense ağzıma cips atmış, yeni açtığım birayı içmeye başlamıştım. Sen de cips yesene dediğimde elini uzatmış ama tabak yerine elini sikime atmıştı. İlk ilkin anlayamamış, birazcık sola doğru elini kaydırmıştı. Sikim o denli sertleşmişti ki anlamıştı şu anda elinin gezindiği yerin sikim olduğunu.
Nergis bilincinde mıydı değil miydi bilmiyorum ama elini amına doğru götürmüş, öteki elini de sikimden çekip cipse götürmüştü. Bu sırada sikime odaklandığını da fark edebiliyordum. Cips tabağını yanıma koyup vallahi acıdı ya, pantolonu hiç olmazsa çıkarayım dedim. Ayaklanmadan oturduğum yerde kemerimi çözüp pantolonu sıyırdım. Gerçekten de aşırı sıkışmıştı. Pantolonu çekmemle birlikte resmen Eyfel Kulesi benzer biçimde dimdik duruyordu. Fakat bunu düşünen sadece ben değildim, gülerek ‘Eyfel Kulesi mübarek’ diyerek gülmeye devam etti. ‘Yok be abartma, adama baksana benim ki yanında olsa olsa kulecik olur’ demiştim. Gülmeyi bırakmıştı, ‘haksızlık etme bence kendine’ diyerek elini sikime doğru yaklaştırdı. ‘Baksırını çıkartsana bakayım’ dediğinde esasen oldukça hızlı atan kalbim iyice çıkacak seviyeye geldi. Aile içi sex hikayeleri oluşumunda büyük katkısı olan bu söylem karşısında elbette derhal aşağıya sıyırmıştım. O kadar sertti ki eline alıp oynama başlattığında boşalacak filan olduğumu sandım. ‘Büyüklüğünden ziyade işlevi mühim’ diyordu. O sırada ne yapmam icap ettiğini emin olun bilmiyordum. Gel beni sik daveti miydi yoksa gereğinden fazla samimi anlar mıydı anlamamıştım. Vites şeklinde bir oraya bir buraya çekiştirmeye devam etti, ‘biraz daha ellersen diğer cinsellik sahnesine kalmadan şimdi patlayacağım’ derken buldum kendimi. Gülmüyordu, konuşmuyordu. O sırada gözlerim amına ve onu eşofmanının üstünden okşayan eline ilişti. Meğer eli sikimdeyken kendini de okşuyor, parmak atıyormuş. Onu da gördükten sonra tavana kadar da olmasa epeyce fışkırarak boşaldım. Elini çekmedi, okşamaya devam etti. Dudaklarını ısırıyor, kendini hızlanarak parmaklamaya devam ediyordu. Evet, hareket edecek kadar enerjim bile kalmamıştı fakat senelerdir fantezisini kurduğum anı böyle bitiremezdim. Ayak bileklerimde olan baksırı çıkarıp attım. Nergis’in ayaklarını sehpanın üzerinden indirip atındaki eşofmanla beraber külotunu çıkarttım. Nergis’in de kalbinin atışı iyice hızlanmıştı, duyabiliyordum. Nefes nefese bana bakıyor, gözleri sik diyordu ama ağzından çıkartmaya cesaret edemiyordu. Ortaya çıkmış hafif yıpranmış da olsa hala tatlı duran amına iliştim. Bacaklarını omzuma alıp kafamı amına gömdüm. Ben yaladıkça saçlarımı çekiyor, kafama bastırıyordu. Kesinlikle durmamı filan istemiyordu. Amını yalarken elimi de bluzunun üstünden memelerine atmıştım. O da karşılıksız kalmayıp üstündekini, sutyenini çıkartmıştı. Sonunda o büyük memelerini de çıplak ellerimle ulaşabiliyordum. Bacakları titremeye başlamıştı, gerçekten orgazm seviyesine gelmişti ama o yarağımı içerisine sokmadan boşaltmaya hiç niyetim yoktu. O yüzden mis kokulu amından ağzımı, yüzümü çekip dudaklarına doğru çıktım. Yeniden sertleşmeyi başaran sikimi yavaşça esneyen ensest hikayeler amına yerleştirdim. Her sokuşumda kendinden geçiyor gibiydi, hızlandım, hızlandıkça da zevke getirdim. Mutluluğu yüzünün her halinden belli oluyordu. Durmadan hızlanarak devam ettik. Bacaklarının hakimiyetini kaybetmiş çılgınca ohh çekerek orgazm olmuştu. Daha yeni boşalmış olan sikimin ise daha vakti vardı. Durmadım ve çoğalan inlemelerinin üzerine ikinci orgazmını da yaşarken içerisine boşaldım. O kadar güzeldi ki içimde tek bir sıvı kalmayana kadar amından sikimi çıkartmadım. Dudaklarını öptüm, boynunu öptüm ve soluk soluğa kalmış şekilde yanı başına uzandım. Hala konuşmuyorduk, ne diyeceğimi bilmiyorduk. Fakat ben Göktuğ’a verdim sözü tutmuş, gereksinimlerini karşılamıştım. Arkadaşımın dul kalmış annesini mutlu ettim, bundan daha güzel başka ne olabilir!