7/24 ONLINE SEX HATTI TIKLA ARA 003225889475






Canlı Seks Telefon



Merhaba. Adım Ercan. Ben bir Canlı Seks Telefon
doktorum (Genel Cerrah). 53 yaşındayım, ama cinsel arzularım ve performansım hala çok iyi, haftada minimum 12-14 kez boşalırım. Maalesef eşimde Canlı Seks Telefon
tık yok. O esasen pek sevmez sikişmeyi, kerhen yapardı. Son 4 senedir asla vermemeye başladı, hatta yatağını da ayırdı. Ama benim cinsi arzularım devam ettiği için, ya başkalarıyla beraber oluyor, yahut çok azgınsam ve o anda sikecek am bulamazsam 31 çekiyorum, fakat her gün boşalıyorum.

Mesleğim gereği sık sık kurultay v.S. Nedeniyle yahut başka işlerden ötürü İstanbula giderim. Çoğu zaman otelde kalırım, fakat arada sırada amcaoğlum var Altan, onlarda kalırım. Onu da eşini Canlı Seks Telefon
de oldukca severim. Altan 48 yaşlarında. Eşi Zeliha ise 38 yaşlarında, 1.60 boylarında, etine hafifçe dolgun, oldukça sempatik, cıvıl cıvıl, yüzü de oldukça güzel bir kadın. Bir çocukları var. Her her neyse, son birkaç senedir Altanda şeker hastalığı, ardından impotans oluştu. Sürekli bu mevzuda dert yanar, umar arar ve tabip olduğumdan Canlı Seks Telefon
bana danışırdı. Ben de Ürologlara yönlendirdim. Ama nafile, çünkü vaka naturel olduğu için pek çözümü yok. Anladığım kadarıyla minimum 2 yıldır Altanda tık yoktu. Açıkçası gidip gelirken ve onlarda kalırken asla karısının durumunu aklıma getirmemiş, onun bu konuda mağdur olacağını düşünmemiştim. Hem onlar benim oldukça sevdiğm akrabalarımdı. Zeliha beni fazlaca sever, ‘Ercan abi’ der, sevimli bir halde sarılırdı her vakit. Bazan onlarda sabahlardım. Ticaretle uğraşan Altan sabah erken kalkar işine giderdi. Biz de sonradan Zeliha ve çocuğuyla uyanır, kahvaltı eder, ben sonrasında işime veya toplantıma giderdim.

Canlı Seks Telefon
Ara

Son olarak Haziran ortalarında onlarda kaldım. Akşamdan mutlu bir karşılama, yemek söyleşi Canlı Seks Telefon
muhabbet, derken odalarımıza çekildik yattık. Bu arada küçük evlatları da teyzelerine gitmiş 1 haftalığına. Sabah, hava sıcak olduğundan odaların kapısı açık, ben bir hıçkırma ve belli belgisiz bir iniltiyle uyandım. Bir daha uyuyamadım, kalktım üzerimde şort ve ince bir tişortle salona geçtim. Altan çoktan işe gitmişti. TV’yi açıp, sesini oldukça kısarak, seyredip, kahvaltıya kadar zaman geçirme düşüncesiyle öylesine izlemeye başladım. Bir 20 dakika sonra Zeliha geldi salona, saçı hafifçe dağınık, gözleri şismiş, fakat uykudan değil, çok açık ki ağlamış. Kısa bir gecelikle geldi, kanepede yanıma oturdu. Birbirimizi fazlaca sevdiğimizden ve ters birşey düşünmediğimizden, veya en azından ben o şekilde düşünmediğimden, Canlı Seks Telefon
teklifsiz otururduk bu şekilde. O anda da benim aklımdan en küçük birşey geçmiyordu aslına bakarsanız, severdim Zelihayı…

“Sen birşeye mi üzüldün? Ağlamışsın!” diye sormuş oldum. Gözleri doldu tekrar. “Ercan abi, seni çok seviyorum, senden saklamayacağım, üstelik bir hekimsin, bu konuda içimi dökeceğim en uygun kişisin, çok büyük bir sorunumuz var. Altanda sertleşme problemi var, nerdeyse tam 2 senedir hiç beraber olmadık. Doktora falan da gitti, asla çözüm olmadı, cinsel uyarıcı hap kullandı, yine çözüm yok. Doktorlar sadece penis proteziyle olabilir dediler, Altan da asla yanaşmıyor. Ben de onu kırmayayım diye birşey demiyorum. Çaresiz…” dedi ve sözün burasında başını eğdi, yüzü kızardı ve yeniden bir hıçkırıkla gözlerinden yaşlar boşanmaya başladı, bir müddet sessiz kaldıktan sonra sesinin tonunu alçaltarak, “Çaresiz kendimle oynuyorum, öyle tatmin oluyorum. Ama çok gerildim artık, çocuğuma olur olmaz bağırıyorum, etrafımdakileri kırıyorum. Kendimle oynamak yetmiyor artık bana!” diyerek bacaklarını gövdesine çekti, top gibi toparlandı, kedi yavrusu gibi göğsüme sokuldu, ağlamaya başladı. Başını boynumla sağ omzum arasına göğsüme gömdü…

Canlı Seks Telefon
Ucuz

Bu tabloda birden içimi aşırı bir merhamet, şefkat ve koruma duyguları sardı. Küçük bir çocuk şeklinde ağlamasına dayanamadım ve sarılarak saçlarını tıpkı bir evladı sever gibi şefkatle okşamaya başladım ve “Merak etme, zamanla düzelir bazı şeyler…” şeklinde, kendimin de inanmadığı bazı laflar geveleyerek teselliye çalıştım. O ara başını hafifçe kaldırdı aşağıdan yüzüme baktı. Çok masum, çaresiz, utanmış ve arzu karışımı, yaşlı gözlerdeki bu bakışa dayanamadım, sağ elimin başparmağıyla gözlerindeki yaşları birer birer sildim. Sessiz sessiz ağlamaya devam etti. O kadar merhamet ve şefkat doluydum ki, bu güzel gözler karşısında, dayanamadım dudaklarımı iki yanağına da hafifçe dokundurarak, yaşları tekrar sildim dudaklarımla ve halen aklımda birşey olmadan sıkı sıkıya sarıldım, “Geçecek, merak etme!” diyebildim.

Canlı Seks Telefon
Hemen Ara

O arada başını hafifçe tekrar kaldırdı. Ama bana bakışları değişmişti sanki. Nefes alışı hızlanmış, göğsü sık sık inip kalkmaya başlamıştı. Bunu farkettiğimde dikkatimi çekti, dekoltesi fazlaydı ve iri memelerinin çatalı ve dekolteden taşan iri yuvarlaklara başka bir gözle bakmış, fakat hemen toparlanmak istemiştim. O ise, “Teselli etmeye çalıştığın için teşekkür ederim.” dedi ve sağ kulağım ve boynum çenem dibine gömdü başını ve uzun bir öpücükle öptü, öylece kaldı bir müddet. Sonra birden boynumu, çenemi ve yüzümü, sık sık ve onlarca defa çabuk acele öpmeye başladı. Memeleri daha hızlı inip kalkıyor ve onları göğsüme bastırıyordu. Çok sert, taş şeklinde olduklarını farkettim. Bende de birden duygular şefkatle arzu arasında karışım göstermeye başlamıştı. Öpmeler çoğaldı ve dudaklarıma da dokunmaya başaldı. Daha da ileri giderek alt dudağımı kaptı ve hırsla emmeye, kendini bana daha oldukca bastırmaya başladı…

Beynim (Ne oluyor?) diyordu, fakat sikim bu soruya çoktan cevap vermişti bile. Zeliha da bunu algılamak ve şöyleki bir sınamak için şortumun üstünden sikime dokundu ve şiddetinden, beynim değilse bile bedenimin yanıtsız kalmadığını anladı. Beni yavaşça sırtüstü devirdi kanepeye, dudaklarımı somuruyordu artık. Dilini soktu ağzıma, ilkin dişlerimi yaladı, dişlerimin dibinde gezdirdi dilini, sonrasında hırsla ve açlıkla dişlerimi araladı, dilini dilimle buluşturdu ve dilimi yakalayıp emmeye, şiddetle emmeye başladı. Bu arada elini şortumdan içeri kaydırmış, sikimi kavramıştı, sıkıp sıkıp bırakıyordu. Kendisi de üzerimde memeleriyle göğsümü ezerken, sıyrılmış kısa geceliğinin altından külotlu am deliğini bacağıma şiddetle bastırıp sürtüyor, ayrıca sabah duyduğum iniltinin aynısıyla ıhlıyordu. Bacağım külotundan dışarı taşan ıslaklığıyla ıslanmıştı. Hırsla ve hızla tişörtümü sıyırdı, ben de başımı oynatarak yardım ettim çıkarıp attı. Boynuma, ordan göğsüme indi, öpüyor, yalıyor ve emiyordu. Meme uçlarıma geldi, ıhlayarak şap şap seslerle emiyor, ısırıyor ve yalıyordu. Ben de çılgın oldum, alttan sikimi bastırıyorum, o da amını sürtüyordu.

“Çıkart geceliğini!” dedim. Yine hırsla ve bir çırpıda geceliğini çıkarıp attı. Sütyen yoktu zaten. Tanrım, ne güzel memelerdi, hiç doğurmamış benzer biçimde, iri, sert ve uçları yukarı bakıyor. Başımın dibine bir yastık koyarak sırtımın ve başımın hafif doğrulmasını sağlamış oldu ve memelerini ağzıma dayadı, “Em ne olursun!” dedi kısık inleyen sesle. “Em!” dedi. Yumuldum, memesinin ucunu vakumlayarak ağzıma alıyor, tüm gücümle emiyor, sadece meme ucunu değil, memesinden de büyükçe bir kısmı boğazıma kadar somuruyordum. Bu arada öteki taş benzer biçimde memeyi de elimle sıkıyor, yoğuruyordum. Sonra ağzımdan çıkarıp, bu kez öteki memeyi aynen vakumluyordum. İnlemeleri kısa kısa, fakat çok isterik çığlıklara dönmüştü artık. “Ercan abi abim benim… Ne olur 2 yıllık hasretimi dindir, açlığımı masraf, doyur beni ne olur, ne olur!” diye inliyor, bir taraftan da gözyaşlarını akıtmaya devam ediyordu…

Altında sadece külot vardı, ama işemiş şeklinde sırılsıklamdı. Memelerimi bir daha öpüp yalamaya başlayarak daha aşağılara indi, göbeğime geldi, yalayıp içini dilledi, sonra diliyle aşağılara indi, şortumla boxerimi azca indirdi. Herşeyi, bütün açlığını gidermek istercesine az az, fakat her zerresinden tad alarak yapıyordu. Sikimin köküne ulaştı, oraları yaladı. Sonra şortumla boxerimi beraber yavaş yavaş sikimin her açılan yerini yalayarak çıkarttı. En sonucunda sikim fırlayarak tavanı göstermeye başladı. Zeliha şöyleki bir doğruldu, arzu, beğeni ve hayret karışımı bir ifadeyle sikimin başını iki eli arasına alarak 4-5 saniye hayranlıkla baktı ve “Bu… Bu… Bu çok büyük ve fazlaca güzelll! Altanınkinden iri! Hepsinden önemlisi dipdiri…” dedi. Sonra eğilip yavaşça öptü, yüzüne sürmeye, tapınırcasına sevmeye başladı. Dudaklarına, yüzüne sürüyor, oradan aşağı memelerine götürüyor, onlara sürüyor, bir birinin bir diğerinin ucuyla okşuyordu…

Sonra sikimi kaptı birden ve başını emmeye, “Mmmmm!” diye sesler çıkarmaya başladı. Eli de külotunun üzerinden amını okşuyordu. Yavaş yavaş derken daha da ilerledi ve ağzına sikimin tamamını aldı, başını ileri geri oynatarak vakumluyordu. Ben artık tahammülün son noktasındaydım, omzundan hafifçe ittim ve “Her an gelebilirim!” dedim. Ağzından çıkarmadı ve patla der gibi suratıma baktı. Ben de, “Ooohhh!” diye hırıltılı bir bağırmayla boşalttım bütün döllerimi ağzına. Ağzından hiç çıkartmadı, son titremelerime kadar hem emdi, hem yuttu. Öyleki sikim ağzında ileri geri girip çıkarken bir döl kırıntısı dahi görünmüyordu. Kasılmalarım en son bittikten sonra da 15-20 saniye daha emdi ve sikimi yalayarak ağzından çıkardı. Ama sikim halen sertti. “Ay inanmıyorum, halen taş benzer biçimde!” dedi. Ben de, “Canımm, çok süperdi, ama sen daha açsın, şimdi ben senin tatlını yalayayım hadi!” dedim. “Evetttt!” dedi, külotunu çekip attı ve hemen amını ağzıma dayadı. Dizleri geri kıvrık, kendi de geriye yaylanmış vaziyette am deliğini ağzıma bastırıyor, ben de bu görkemli etli amcığı somuruyordum…

Zaten azmış olan Zeliha hemen kasılarak ve kasıklarıyla ağzıma kerkinerek, kısa kısa vuruşlarla, “Buuu, işte buuu!” diyerek boşalmaya başladı. Ağzım ve çenem amının suyuyla, bal kasesine daldırmış benzer biçimde sısrılsıklam ve vıcık vıcık oldu. Kasılma ve titremeleri geçince Zeliha dudaklarıma yumuldu ve ağzımdaki bu en ballı sıvıyı, ağzımı emerek yaladı, yuttu ve “Ohhh, amcığımın keyfi da fazlaca güzelmiş!” dedi. Sonra yavaşça koluma, omzum hizasından yattı ve dinlenmeye koyuldu. Bu arada parmaklarının sırtıyla hafifçe hafif göğsüme, oradan sikime kadar sürterek okşuyordu. “Teşekkür ederim Ercan abiciğimmm! İnan iki senedir yarak yüzü görmedim. Çaresiz ve birdaha olmayacağını öğrendikten sonrasında hep kendi kendimi doyum ettim ve biliyormusun, tek objem hep sendin. Neden bilmem fakat, senden başkasını düşünmedim bile. Bu sabah bile sen içerde yatarken seni hayal edip, sağ elimin kutsal iki parmağıyla amımı parmaklayarak, sanki senin bu güzel sikinmiş benzer biçimde boşaldım. Ama inan hayallerimde bile sikin bu kadar büyük değildi!” dedi.

Ben de, “İnan ki Zeliha, sen ateşlenene kadar hiç bu şekilde birşey düşünmemiştim, bir anda oldu…” dedim. Göğsüme doğru hafifçe doğrularak, korkmuş, utanmış, kırgın ve hayal kırıklığı karışımıyla, hepsinden önemlisi yarım saat önceki o mahzun anlamla yüzüme bakarak, “Üzgün müsün, pişman mısın yoksa?” dedi. “Hayııır!” diye bağırdım, “Hayır, hayır! Sana vallahi billahi, asla bu kadar güzel sex yaşamamıştım!” dedim. Yüzüne bu defa memnun, sevinçli ve muzaffer bir anlam yayıldı ve “Daha ne yaptık ki!” dedi. Başını aşağı eğip sikime baktı ve eline alarak, “Tanrım yaa inanamıyorum, hiç yumuşamadı bu!” dedi. Ben de elimi onun daracaık amcığına attım. Amcığı çok güzeldi ayrıca, tam sevdiğim türden, etli iç dudakları ve küçük parmağımın ilk boğumu kadar olan bızırı pespembe ve şişmiş dış dudakların arasından dışarıya fırlamış kabarmış ve sulu bir reçel kıvamındaki am suyuyla vıcık vıcık olmuştu. Daracık diyorum, bu sebeple bir parmağım bile zor sığıyordu neredeyse. Doğumunu sezeryanla yapmıştı zaten ve 2 senedir da parmakları dışında hiçbirşey sokmamıştı bu amcığa…

Zeliha sikimi birazcık yalayarak, “Bu güzel şeyi içimde isterim, hemen şimdi! Sen asla birşeye karışma, o kadar açım ki, seni ben sikeceğim! Sen sadece aynen bu şekilde yatmaya devam et!” dedi. Yavaşça yanımdan sıyrıldı, sağ bacağımın yanındaki sol bacağının üstüne yüklenerek sağ bacağını ata binecek şeklinde üzerimden aşırdı ve doğruldu, sikimi tuttu, alttan o etli, o ballanmış amının dudaklarına sikimin başını 10-15 saniye sürdü. Bu anda bile titriyor, “Offffff!” diye sesler çıkarıyordu. Sonra azar azar, milim milim sikime oturmaya başladı. Amcığı gerçekten oldukca sıkıydı, fakat vıcık vıcık ballı olduğu için sımsıkı da olsa canını yakmadan görkemli his uyandırarak giriyordu. “Offffff, bu oldukca kalııınnn!” diye bağırdıktan sonrasında, “Ama fazlaca güzeeeelllll!” diye inledi. Tam altına kadar oturunca, sikim amının rahim ağzı kısmına dokundu. “Offfff, bunu Altanda daha önce hiç hissetmemiştim! Aman Tanrım, ne muteşem bir duygu buuu!” dedi ve 10-15 saniye öylece bekledi. Üstüme oturmuş, amı sikimi sımsıkı sarmış, elleri göğsümde dikilmiş vaziyette, amının kasları refleks olarak kasılıp gevşiyor nabız benzer biçimde atıyordu…

“Tanrım, sonsuza kadar sürsün buuu!” diye inledi, sonrasında hafif hafifçe inip çıkmaya başladı. Önceleri yavaş yavaş, sonrasında giderek tempoyu artırdı. Oturup kalkıyor, inlemeleri artıyor, bu arada göğüslerimde olan elleri istemsizce ama oldukca kuvvetle sıkıyordu. Oturup kalktıkça o görkemli güzellikteki memeleri çok güzel salınımlarla sallanıyordu. Ben hiç hareket etmiyor, ancak memelerini sıkıyordum. Zeliha inleyerek kasıklarımı dövüyor, götünün kanatları taşaklarıma vurdukça şap şap sesler çıkıyordu. Biraz canım acıyordu, ama aldığım zevkten dolayı aldırmıyordum. Gittikçe hızlandı, çılgınlaştı, “Sik beni Ercan abi, sikk, nolur sik daha, siiikkk!” diye bağıra bağıra kasılmaya ve titremeye başladı, öylece göğsüme kapaklandı. Amı halen kasılıp duruyordu. Rahatlayana kadar 2 dakika kadar yattı öylece. Ben de bir taraftan saçlarını, bir yandan hafif hafif sırtını ve kalçalarını okşuyordum…

Neden sonrasında Zeliha farketti sikimin arasında halen semsert durduğumu ve boşalmamış olduğumu. “Aman Tanrım, yaa bugün tüm mutsuzluğum sınırsız bir mutluluğa dönüştü, fakat aynı zamanda şaşkınlıklar yaşıyorum, bu ne sendeki Ercan abi? Bu inmez mi asla? Altanın performansı malum, fakat hiç bir arkadaşımda böyle birşey duymadım bile! Utandım şimdi, seni boşaltamadım!” dedi. “Yok, boşver. Biliyorsun ağzına acele geldim, fakat boşalınca böyle oldu. Boşaltırsın merak etme… Hadi pozisyon değiştirelim!” dedim. Üstümden kalktığında amından çıkan sikim onun ballı sıvılarıyla bulaşmış ve parlaktı. “Domal!” dedim. “Olmaz, korkarım…” dedi. “Yok, götünü sikmeyeceğim, amından yine!” diyince diz dirsek pozisyonu aldı. Aman Tanrım böyle güzel kalçalar olmazdı. İnanılmaz güzellikte yuvarlaklardı ve arasındaki göt deliği anca bir kurşun kalemin ucu girecek kadardı. Zaten kıyamazdınız oraya sokmaya. Fakat domalmış pozisyonda arkadan fırlamış amının da görünüşü inanılmazdı…

Sikimi elime aldım ve başını 8-10 kere amının dudakları arasında sürttüm. Yine ıhlamaya başlamıştı. Yavaşça yüklenmeye başladım. Yavaş yavaş girdi sikim amına ve kasıklarım tam kalçalarına yapıştı. “Offff! İşte buna bayılıyorum, o kalınca damarlı sikini am deliğimin duvarlarının her milimetrekeresinde hissediyorum ve yine rahmime dayandı sikin. Ohhhhhh!” diye inledi. Yavaş yavaş girip çıkmaya başladım ve hep yavaş tempoda gir-çık meydana getirmeye devam ettim. Zelihanın inlemeleri hızlanıp çığlıklara dönüştü tekrar, “Ooggghhhh, ırrgggghhh!” diye hırıltılı bir hal aldı, “Pompala erkeğimm, sikicimmmm, sikkk, sokkkk, hızlı pompalaaaaaa, sert vur bebeğim, vur vur vur…” diye bağırıyordu. O kadar azgınlaştı ki, hızlı vuruşlarım yetmedi, kendisi de götünü kasıklarıma vurmaya başladı. Amına girip çıkan sikimin çıkardığı vıck vıck sesleri, kasıklarıma ve taşaklarıma vuran kalça ve kasıklarının şap şap seslerine karışıyor, ikimizi de azdırıyordu…

Nerdeyse 20 dakika olmuştu. Ta ilk sikmeye başlayalı beri o bir kere boşalmış, ben daha boşalmamıştım, “Artık patlamak üzereyim, çıkacağım!” dedim. “Hayırrrr!” diye inledi histerik bir halde, “Sakın çıkmaaa, içime akıtt, umrumda değil hiçbirşey, boşal, patlat, tüm dölünü akıt içime!” dedi. “Hadi o zaman beraber olsun!” dedim. “Evettt birlikte olacak, esasen ben geliyoruuuum!” derken, ben de artık dayanma noktamın sonuna gelmiştim, ben de hırıldayarak ve bağırarak patlattım. Zeliha kasılma ve histerik titremelerle yüzükoyun kapanmış ve “Iıııııghhhh!” diye bağırırken, ben amına doldurdum tüm döllerimi. İkimiz de son kasılmaları yaşarken ter arasında kalmıştık. Sık sık soluyarak öylece ben de kapaklandım üstüne. Zeliha altımda, “Tanrım yaaa bu şekilde ölmek isterim!” diye inliyordu, sikim içinde az az küçülürken. Bu arada ben onun ensesine sırtına öpücükler yağdırıyor, o da benim ellerimi öpüyordu. Döllerim ve onun aşk sıvıları kanepeye akmış ufak bir gölcük olmuştu.

Yavaşça çıktım içerisinden, kalçalarına öpücük kondurdum. Zeliha döndü kanepede oturdu. Sikimi tutup, memnuniyetini yayınlayan öpücüğünü sikime konduruyor, “Teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim!” diye inliyordu halen…

Külotsuz Taytla Hem Am Göt Verdim Hem 6 Kilo

Deli Kaynımın Delirten Yarağı

Oy kullan post
Yorumlar (0)
Yorum Yaz